6 Kasım 2011 Pazar

Hayatın sahnesi...

  
14/10/2011'de yazdığım yazım...
Hayatın binbir türlü sahnesi var.O sahnede kaldığınız, sahneden indiğiniz ve son gösterinizi yaptığınız sahneler vardır.Ben hayatımın en güzel dönemlerindeyim ama henüz "Öğrencilik" sahnesini tamamlamış değilim o sahneden inip asıl yaşamın sahnesine çıkamadım deyim yerindeyse oyunumun yarısındayım.Rolümü oyuna göre oynuyorum, yaşıyorum yaşarken görüp hissediyorum.Ama asıl hayatın sahnesine adım attığınızda zamanın ne kadar çabuk geçtiğini bir anda 20'li yaşlar derken 30 olduğunuzu ve bir bakmışsınız evlendiğinizi de görebiliyorsunuz.Çok zor değil yaşamak ve yaşamın değerini bilmek.Asıl içindeki güzellikleri fark edebildiysen yaşamak bir o kadar daha zevkli hale gelir.Hayatımı belli bir plana göre ayarlamadım aslında akışına bırakıp izlemeyi tercih ettim tabi bazı yelerini ayarlayarak.Akışına bırakıp doyasıya eğlenmek gerek her yaşın ayrı bir güzelliği de var.Lise dönemi olsun Üniversite olsun yaşanması gereken şeyler bunlar.Evet bunları cümlelere getiren benim.Bugün gerçekten de hayatın binbir türlü sahnesinde yer alabileceğini öğrendim nasıl öğrendiğimin pek bir önemi yok önemli olan bunları görüp yaşayabilmiş olmam.İnsanlara güvenip güvenemeyeceğimide anlıyorum bazen.Kiminin arkasını dönüp gittiğini, kiminin umrunda bile olmadığımı da görmüyor değilim ama bu sadece benim gördüğüm bir şey.Bunu lise'deki bir kaç arkadaşıma adıyorum gerçekten güvenmemem gerektiğini anladım ve zaten 2-3 tane gerçek arkadaşın olursa o kadar iyi oluyor.Daha fazlasına pek gerek yok yani diğerleride arkadaşın tabi de 2-3 tane değerlisi olsa aralarında o bile iyi...

XOXO.Namesis

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder