21 Şubat 2012 Salı

Bu gece...

Bu gece seni düşünerek yatıyorum yatağıma sevdiğim adam. Bu gece herkesin varlığını unutup senin yokluğun ile kirpiklerimden dökülüyor yaşlar. Yanaklarımdan akıp gitmesine izin veriyorum güçsüzce. Bu gece soğuk, çok soğuk olacak sol yanım için. Hiç iyi gelmeyecek bana sensizlik. Yine de alışacağım.

Sabaha kadar pes etmeden, sarılacağım senin hayaline. Bu gece ensemi öperek uyumana izin vermeyeceğ
im yalnız. Göğsüne başımı koyup, kalp atışlarını dinlerken uyumak isteyeceğim. Çenenin kenarına kondurduğum öpücük, senden çok benim iyi hissetmemi sağlayacak.

Bu gece saatlerce, uyumadan birbirimize doyacağız sevdiğim adam. Sen ellerini saçlarımda gezdirirken tanımlara sığmayan bir huzur çalacak kalbimin kapılarını. Sen saçlarımdan bir tutamı parmaklarının arasına alıp, koklayacaksın sonra. Senin sevdiğin şampuanı kullandım, seveceksin kokusunu.

Bu akşam sen saçlarımın kokusunu severken, ben senin kokunu seveceğim sevdiğim adam. Parmaklarımı kalın dudaklarında gezdirirken, yalnızca gözlerine bakacağım. Sana söylemediğim “seni seviyorum”ları, tam gözlerinin içinde kaybolurken fısıldayacağım. Gözlerim dolacak, kızma sakın. Seni özlediğimden akacak gözyaşlarım.

Elmacık kemiklerimden süzülürken o bir damla yaş, sen öpeceksin sevdiğim adam. Varlığının mutluluğu ile akan gözyaşlarımdan öpeceksin tam da. Gülümseyeceğim. Dudağımın kenarında oluşan kıvrımlarda dolaşacak parmakların. Gözlerinin içinde yeniden kaybolacağıma yemin edebilirim.

Bu gece, şarkılarım bile seni dinleyecek mesela sevdiğim adam. Kulağıma fısıldadığın sözler bir ezgi ile buluşup tüm şarkıların huzurunu taşıyacak oraya. Bu gece sen fısıldayacaksın nefesini. Bu gece sen söyleyeceksin özlenilen şarkıları. Bu gece senin dudaklarından dökülecek “seni seviyorum”lar.

Hayaline sarılarak uykuyu beklerken, boynuma kondurduğun bir öpücük ile, seni rüyalarımda görmeye gideceğim sevdiğim adam. Söz, orada sarılacağım sana bu gece. Orada her şeyim olacaksın. Orada sevdiğim adam değil, sevgilim olacaksın...

15 Şubat 2012 Çarşamba

Ne kadar özel olduğumuzu bilmiyorsun...

Bugün yine ikimizin ortak yönlerini düşündüm.Seni düşündüm, kendimi düşündüm.İkimizi, bir araya gelsek neler olacağını, yaşam tarzlarımızı, uyumlarımızı... Bugün o kadar çok hislendim ki senin yanına atlayıp gelmek istedim.Çünkü seni kendimden bile daha fazla sevdiğimi biliyorum.Gün geçtikçe sana olan sevgim büyüyor ve sen bunu bilmiyorsun.Tamam görüyorsun ama sözlü olarak benden duymadın.Umarım bir gün duyacaksın.Sana kendi sesimden, nefesimden, içimden gelerek seni ne kadar sevdiğimi, seni nasıl sevdiğimi duyacaksın.Ben biliyorum ki ikimiz de aslında birbirimize aitiz.Birbirimize uyumlu olmasaydık veya bu uyumu bunca ortak yönü ben fark etmiş olmasaydım sen hayatımda zaten olmazdın.Ama hayatımdasın, nefesimdesin yaşamak için nedenlerimdensin.Seni sevmekten vazgeçmeyeceğim başka biriyle de olsam senden asla vazgeçmeyeceğim.Kalbimde öyle büyük bir yer kaplıyorsun ki, o kapıdan başka kimse içeriye giremiyor.Sen kalbimi öyle doldurmuşsun ki bir türlü boşalamıyor.Kalbimden seni çıkartıp atmak isteyen kim ki? İyiki kalbimdesin, bırak öyle kalsın.Kimsenin ne dediği, ne söylediği ve ne eleştirdiği neyi eleştirdiği umrumdan bile değil.Sadece sen varsın, bir tek aşkına inandığım sen varsın.İkimiz de birbirimize uyumluyuz.Ben bunu görebiliyorum, eminim ki sen de bunu kısa süre içinde göreceksin.Ben sadece bekliyorum...doğru zamanı.

14 Şubat 2012 Salı

14 Şubat gelmiş, yine forever alone...


Bugün günlerden "Sevgililer Günü"...
Aslında benim için "Forever Alone" günü.Aslında yalnız değilim, kendimi yalnız hissetmiyorum.Hissetmemek için de bir şeyler yaptım.Mesela okuldan eve gelince erkek arkadaşıma hazırlanıyormuş gibi veya akşam bir plan bir yemek varmış gibi hazırlandım.Mesela kırmızı bir t-shirt giydim.Çünkü aşkın en güzel rengi "Kırmızı"...
Bugün bütün gün belki de bu akşam en güzel yabancı aşk şarkılarını dinleyerek geçireceğim bu güzel günü.En azından bu sevgililer gününde düşünebileceğim birisi var.O şimdi ne yapıyor, nerede acaba? diye düşündüğüm "biri" var.14 şubat sevgiyi, aşkı anlatmanın en güzel günü.Düşündüğüm kişi belki yanımda olmayabilir, ama ben onu yanımda hissediyorum.Hem de her gün, her dakika, her saniye, her saat ve bu sevgililer gününde.Bu düşündüğüm kişi bana sevmeyi, aşık olmayı daha da sevdirmeye başladı.Bakıyorum da biz aslında aşka da aşıkmışız.Aramıazda bir şey yoksa bile tek bir neden, belki binlerce sebep bizi birbirimize bağlayabilirmiş.Böyle bir gün de bile ona kızgın değilim, onun yanında olduğu için üzgün değilim.Aslında bugün o onun yanında da değil.Her neyse bu kişiden başka kişiyi de düşünüyorum tabi.O kişi hayatıma yeni girdi ve ben bugün onunla nasıl konuşacağımın planlarını yapıyorum.O bunu henüz bilmiyor ondan sadece hoşlanıyorum.Belki bu 14 şubat bazı şeyleri değiştirir... Yanımda olmanı, senin yanında olmayı böyle bir gün de nasıl isterdim anlatamam.Böyle güzel aşk dolu, çikolata dolu bir gün de ağlamayı üzülmeyi istemiyorum.Bu ilk veya son geçirdiğim geçireceğim sevgililer günü değil.Dünyanın sonu da değil, ileride senin yanında olacağıma inanıyorum ben.Kalpten inanıyorum buna, seni seviyorum.

10 Şubat 2012 Cuma

Ben kolay ağlamazdım...


Bugün kendime yenilip, dün çok sıkılıp bunaldığım için, içimdekileri rahatça dökemediğim için ağladım.Okuldaydık ders beden eğitimiydi ama film izlemek için projeksiyon odasına gittik.Film başlamadan önce de arkadaşlarımla biraz kitap okuyorduk.Mp3 player'ımı açıp kulaklıklarımı da takmıştım.Müzik dinleyip kitap okuyordum.Biz 5 arkadaş oturmuş sessizleşmiştik.Esra ve Serenay'ın ortasındaydım.Kitabımın yeni sayfasına okumak için geçmiştim.Kitap okumaya başlayalı aradan zaman geçmişti.Kitabımı okumanın ortasına doğru dinlediğim şarkıdan mı anlayamadım ama gözlerim dolmaya başladı.Okuduğum kitaptan etkilenmiş olamazdım bu aşk kitabı değildi.Ben "Açlık Oyunları"nı okuyordum.Büyük ihtimalle dün çok sıkılıp, bazı şeyleri içime atıp ağlayamadığımdan olmalıydı.Yavaş yavaş gözlerimden yaşlar akacaktı ama ben buna müsade edemiyordum.Sadece gözlerim dolmuştu.O an sadece kitabımı okumayı bırakıp kitaptaki yazıları izlemeye başlamıştım.Öylece sessiz duruyordum.Ağlayacağımı da hissetmiştim.İçimde bilmediğim bir şeyler oluyordu.Sonra Serenay kitabının okumasını yarıda keserek bana döndü, gözlerimi silmeye çalışıyordum.Benim ağlayacağımı fark etmişti sanırım.Ona kitabımı ve gözlüğümü verdim.Ki o bana daha tek kelime etmeden ben ağlamaya başladım hemen bana sarıldı.Sarıldığı an daha çok ağlamaya başladım.Esra ne olduğu anlayamamıştı öylece bana bakıyordu.Dila'da şaşkındı.Kimse neler olup bittiğini bilmiyordu.O ağladığım an bende film kopmuştu.Sonra Serenay beni tuvalete götürdü.Elimi yüzümü yıkayıp biraz rahatladım.Bana ne olduğunu ve neden ağladığımı sordu.Cevap verememiştim.Çünkü neler olduğunu ben de tam olarak bilmiyordum.Kalbimdeki kişi için ağladığımı en iyi Serenay biliyordu.Ben ilk defa birisi için bu kadar ağladığımı bugün görmüştüm.Kendime de şaşırdım doğrusu.Son bir kaç gündür sessizlik üzerimde hakimdi.Ağlayabileceğim benim de aklıma gelmezdi ama bir an içinde oldu.İyiki ağlamışım, sinirlerimi duygularımı ve düşüncelerimi o an için boşalttım ve rahatladım...
Bugün gerçekten çok farklı bir gündü.