19 Kasım 2012 Pazartesi

Özel insanlar: siz benim için çok değerlisiniz.


Sevdiğim insanlara özel davranmayı seviyorum. Onların da benim için özel olduklarını hissettirmeyi seviyorum. Hayatımda iyi ki varsınız. İyi ki yanımdasınız, iyi ki benimlesiniz. Bu hep böyle devam etsin olur mu? Hepimizin birbirimize ihtiyacı var. Birbirimizi anlamaya ihtiyacımız var çünkü. Yanı başımızda olan insanlara hep daha yakınızdır. Hep onlardan iyi tavsiyeler, öneriler alırız. Bazen bir sorunumuz olur biz yakınımızdaki tek bir insanla paylaşırız. Paylaşmak... Evet bir şeyleri konuşabildiğin, rahatça çekinmeden anlatabildiklerin. Gittikçe daha fazla önem kazanmıyor mu sizce? İçimizde kaldığı zaman bir işe yaramıyor maalesef. Ancak konuştuğumuzda rahatlayabiliyoruz. Hep yanımda olun. Birbirimize elimizden geldiğince yardımcı olalım. Yarın veya ertesi gün neler yaşayacağımızı bile bilmiyoruz. Sıkı sıkı tutunmalıyız. Ne olursa olsun biz güçlü olmalıyız. 

16 Kasım 2012 Cuma

Şömine etrafında geçirilen güzel zaman.


Hadi farz edelim ki şömineli bir evdesiniz. Yanınızda en sevdiğiniz kişi de var, öyle düşünelim. Kafanızı dinlemek için, iyi bir hafta sonu geçirmek üzere o evdesiniz. Şöminenin önünde yerde armut koltuklar var. Sevdiğiniz kişi siz orada otururken, kahveleri getiriyor... Daha sonra kahvenizi size verip, karşınıza geçip oturuyor. Bir süre boyunca yanan ateşi izliyorsunuz. Tabi kahvenizi de içiyorsunuz. Dışarı da ince ince kar yağıyor. Bir yandan gözünüzün ucuyla cama damlayan ince karı seyrediyorsunuz. Kahveler bitince yanınızdaki kişi size gitarını getiriyor. Hani klasikleşmiştir ya şömine varsa gitar da var misali. Karşınıza geçip gitarını alıyor eline ve en sevdiğiniz parçayı çalıp söylemeye başlıyor. Siz hala yanan ateşi seyrediyorsunuz. Ama bir kulağınız da çalan şarkıda. Sonra birden sizde mırıldanıyorsunuz. İşte o an o kadar harika bir şey oluyor ki... O anı ölümsüzleştirmek istiyorsunuz. Cebinizden telefonunuzu çıkartıp, bir kaç fotoğraf çekiyorsunuz. O kişi hala gitarıyla size sevdiğiniz parçaları çalıyor. Sesi de öyle güzel ki. Dinlemeden edemiyorsunuz. Dayanamayıp o kişinin yanına oturuyorsunuz. Başınızı onun omzuna koyup, şarkıya eşlik ediyorsunuz. O kadar etkileyici ki! Yaşadığınız güzel bir an sadece. Hadi diyelim ki o çalan şarkı da "Whitney Houston - I Will Always Love You" (Ben bu şarkıyı seçtim, siz yerine göre seçebilirsiniz.) Harika bir akşam yaşıyorsunuz. Cuma gününün enerjisi içinizde... Ve tüm gece istediğiniz saate kadar gitarlı, müzikli iyi bir zaman geçiriyorsunuz. Dikkat: "Sevdiğiniz biriyle." Orası size kalmış, kimi yanınızda isterseniz o olsun. Ve keşke bu da hayal olmaktan çıksa. Umarım bir gün herkes buna benzer bir şey yaşar. Hiç yaşamadım, ama eminim çok keyiflidir. Bilmiyorum ama şömine olayına bayılıyorum. Konuyu bir yere bağlamaya çalışmıyorum işte sadece hayallerimden birisiydi. Siz de kendinize göre değiştirebilirsiniz. Unutmayın: "Asla asla demeyin." Sadece bu kadar. ;) Xoxo

Prenses bugün mutlu uyandı.


Lady'miz bugün mutlu uyandı. Hahaha tabi ki size kendimden bahsediyordum. :) 
Cuma günü ya bugün hafta sonu geldiği için mutlu oluyor insan. Yarın ingilizce kursum var ve gitmeyi düşünmüyorum açıkcası. Önümüzdeki hafta da sınav haftası. Yarın gerçekten dinlenmeyi düşünüyorum. Kendimi toplamam lazım. Sınavları fazla takmıyorum bu yüzden rahatım. Gerçi bayadır kendime de vakit ayıramıyorum ama neyse. Yaparız bir şeyler, buluruz. Okumam gereken bir kitabım var çok az okuyabiliyorum. Nedeni ödevler, dersler falan. Ayrıca öğlenciyim akşam fazla vaktim de kalmıyor. Abi lise de öğlenci olmak nedir ya? İyi yanları, akşam geç uyumak. Kötü yanı, tüm gününün okulda geçmesi. Bilmiyorum valla ben de günlerimi şaşırdım. Eskiden daha iyiydi. Sabahçıydık öğlen istediğimizi yapıyorduk. Geziyorduk, kendimize vakit ayırabiliyorduk. Şimdi böyle bir sıkışıklık içerisindeyiz. Bizim işimiz de zor. Alacakaranlık - Şafak Vakti 2 çıktı bugün. Ne zaman giderim bilemiyorum ama çocukluk arkadaşıma sözüm vardı. Umarım bir plan yapabiliriz. Neyse işte biraz sonra okula gideceğim. Bölüm dersimizin 1 dersinde küçük bir parti yapıyormuşuz. Bu yüzden yemek falan hazırladım. Harika da patates salatası yaparım yani :) İşte böyle. Görüşürüz millet! Gününüz güzel geçsin çok öptüm sizi xoxo

12 Kasım 2012 Pazartesi

Yılbaşı Yaklaşıyor!


Hey! Yılbaşı da yaklaşıyor belirtmek istedim. :) Gerçi daha vakit var ama yine de bir şey kalmadı. Herkes planını önceden yapmaya başladı. Tabi ben de öyle. Bu sene biraz daha farklı olarak kankam ile birlikte geçirecekmişiz. Çünkü bir plan yaptık biz. Biz evde büyük ihtimalle ikimiz oluyoruz, yiyoruz, içiyoruz eğleniyoruz! İçmekten kastımız içki içecek halimiz yok tabi ki. :D Harbiden ev boş olsa gerçekten çok iyi olur. Kız kıza şöyle baya bir dağıtırız. Bakalım inşallah bizimkiler bir plan yapmaya başladı sanki ama o zaman yaklaşınca artık orası belli olur. Fakat heyecanlıyım! Aslında benim düşündüğüm şu: bazı yemekleri ben hazırlarım, annem bir şeyler yapar. Onlar evden gider, biz yemek yeriz tabi ağırdan yavaş yavaş keyfini çıkartarak. Salonda coşarız tabi ki. Laptop karşımızda, bir yandan TV açık en iyi program var sesi biraz kısık. Son ses sevdiğimiz yerli-yabancı şarkılar... Ben kalkıp dans ederim, kankam benim fotoğraflarımı çeker. Yani şarkı söyleriz. Kız kıza güleriz, eğleniriz. Evet bizim farkımız çok. Çünkü biz gerçekten "çok" güleriz. Krizler yaşarız. Bu yüzden farklı bir yılbaşı geçireceğimizi düşünüyor ve umuyoruz. Ve tabi ki ben yine her sene olduğu gibi 31 Aralığa dileklerimi bir kağıda yazıp, yılbaşı ağacının altına bırakacağım. En güzel dileklerimi dileyeceğim. Bütün mutlulukların beni bulmasını isteyeceğim. Evet, evet her şey çok iyi olacak! ;)