27 Kasım 2011 Pazar

İstanbul...


İstanbul bazen sende yaşadığımı unutuyorum.Bazen gerçekten İstanbul'da neden yaşıyorum diyorum.Cosmopolit bir şehir olabilir belki ama İstanbul'da yaşamak zevktir ayrıcalıktır.Ah İstanbul neler yaşıyorum şu dönemlerde, caddelerinde yürüdüğümde düşünebiliyorum.İstanbul sen de olmasan kiminle dertleşeceğim, hangi caddede durup düşüneceğim, hangi denize dalıp gideceğim, nerede gezeceğim veya ne düşüneceğim? Bazen diyorum ki keşke biraz daha büyümüş olsam gitsem buralardan.Aslında liseli olmak demek biraz daha büyümüş olmam anlamına gelir ama gençken herşey güzeldir.Gençliğimi doya doya yaşamaya çalışıyorum.Ben gerçekten aşık oldum İstanbul...
Ben gerçekten seviyorum gençliğimde doya doya sevmek istiyorum.İlerisini düşünmek istemiyorum artık bir şeyleri planlamaktan vazgeçtim herşeyi olduğu gibi bırakıyorum.Geleceğimi düşünüyorum orası çok farklı ben sadece yaşayacaklarımı düşünmeyip yaşamak istediklerimin hayalini kuruyorum İstanbul...
"Neye inanırsan bir gün onu yaşarsın" diyordu bir şarkıda gerçekten öyle neye inanırsan onu yaşayabilirsin.Hani diyordum ya "One Direction" grubu var çok farklılar diye işte o grubun şarkılarını dinleyerek geçiyorum her sokağından caddelerinden gerçekten sevdiğimi anladım biliyorum hep böyle şeyler yapıyorum ama bu sefer doyasıya seviyorum onu.Onu derken "One Direction" grubunu seviyorum değil tabiki onlarıda seviyorum ama ben gruptaki "Liam" için söylüyordum seviyorum diye.Çünkü aramızda 2 yaş var o yüzden kimse sevmeme engel olamaz İstanbul...
Ben her gece onu düşünmekten kendimi alamıyorum, ayın ışığına baktıkça gecenin karanlığı üzerime örtülünce senin ve onun değerini anlıyorum İstanbul.Çok duyguluyum şu aralar gerçekten seviyorum ben evet bu sefer yalan değil oyun değil! Kimin ne söylediği umrumda bile değil, belki geçtiğimiz seneler böyle seviyorum ona aşığım dediğim kişiler benden yaşça büyük olmuş olsa bile ben bunlardan ders çıkartmıştım İstanbul.Bu yüzden artık kendimden yaşça birini tabiki "Abim" olarak görüyorum.Bu sefer herşey daha farklı İstanbul, bu sefer 2 yaş olan birine aşığım ben.Evet belki yurtdışında olabilir veya İngiliz olabilir ama bizi bizden mesafeler bile ayıramaz.Ona karşı hissettiklerim çok çok farklı ona "Abi" diyemem ki aramızda 2 yaş var neden "Abi" diyeyim ki o bize "Bebeğim" derken ne diyebilirim...Bebeğim derken ki anlatmak istediğim şey Twitter'da bizlere cevap yazarken hep "Bebeğim" diye hitap ettiği için.Anlatamıyorum ki ben neler olduğunu sadece bir yoldayım ve onu yaşıyorum ben İstanbul...
Artık sen de anla beni İstanbul...

25 Kasım 2011 Cuma

Hayatıma girenler...

Son zamanlarda hayatımda bir şeyler olduğu doğru.Evet gerçekten hayatımda yeni değişiklikler olmuş durumda, hayatıma giren yeni kişiler yeni arkadaşlar...Tabi ki bunun haricinde yeni bir müzik grubu ile tanışmam.Tanışmam derken yani onları dinlemeye başlamaktan söz ediyorum.Yeni çıkan bir grup bu "One Direction" 17-20 yaş arası 5 gencin çalıp söylediği bir grup.Belkide lise çağlarında olduğum için bu grubu daha çok dinlemeye başladım.Nedeni çok iyi olmaları ve gruptan sevdiğim çocuk ile aramda 2 yaş olması bunlar gerçekten güzel şeyler.One Direction grubu hakkında bir hayran hikayesi de yazmaya başlamıştım geçen aylarda, hala da devam ediyorum yazmaya.Daha demin bahsettiğim bu gruptaki "Liam Payne" adındaki gence tapıyorum adeta. :))
 Ona karşı çok güzel şeyler hissediyorum aramızda 2 yaş olmasının da ayrı bir güzelliği var tabi.Ben 15 o 18 yaşında.Aslında aramızdaki yaş farkının küçük olmasını sevmiştim en çok çünkü benden büyük olmadığı için onu rahatça sevebileceğimi düşünmüştüm.Aynı şekilde benimle aynı durumu paylaşan bir arkadaşım daha var arkadaştan öte oldu benim için "Lise Kankası" diye hitap ediyorum.Kendiside benim gibi One Direction grubunu dinliyor ve o da gruptan "Harry Styles"ı seviyor.Onları çok çekici buluyoruz doğrusu her an her yerde Twitter sayesinde takip edebiliyoruz ayrıca hayranlarıyla aralarında çok güçlü bir bağ varmış.Grup çok samimi ve içten davranıyor ve her kız kendine göre ayrı bir güzeldir diyor.Yani kızlara çirkin veya şişko kötü sözler söylenmesini doğru bulmuyorlar.Bence de her kızın kendine ayrı bir doğal güzelliği vardır bu her bakımdan geçerli.Naturellik en iyisidir.Grupta bizi onlara çeken bir şey var yaşıtımız gibi sanki arkadaşlarımız gibiler çok içten ve doğallar yapmacık değiller.En çok doğal olmalarını ve nasıl davranıyorlarsa öyle konuşmalarını seviyoruz.İki yüzlülük yapmıyorlar, doğruyu yanlışı açıklıyorlar.İki taraflı kişilik değiller o yüzden kalıcı bir grup olabilir açıkcası.Biz çok sevmeye başladık onlar 2010 yılında X Factor adlı yarışmayı 3.lükle tamamlamışlardı.Yani X Factor yarışmasında tanışmışlar, jüri her birini çok beğenmiş sesleride çok iyi olduğu için grup oluşturulmasını istemiş.Böylece grubun adını bulan kişi "Harry Styles" olmuş tam yerinde ve gayet güzel grup isimleri var "One Direction"...

6 Kasım 2011 Pazar

Hayatın sahnesi...

  
14/10/2011'de yazdığım yazım...
Hayatın binbir türlü sahnesi var.O sahnede kaldığınız, sahneden indiğiniz ve son gösterinizi yaptığınız sahneler vardır.Ben hayatımın en güzel dönemlerindeyim ama henüz "Öğrencilik" sahnesini tamamlamış değilim o sahneden inip asıl yaşamın sahnesine çıkamadım deyim yerindeyse oyunumun yarısındayım.Rolümü oyuna göre oynuyorum, yaşıyorum yaşarken görüp hissediyorum.Ama asıl hayatın sahnesine adım attığınızda zamanın ne kadar çabuk geçtiğini bir anda 20'li yaşlar derken 30 olduğunuzu ve bir bakmışsınız evlendiğinizi de görebiliyorsunuz.Çok zor değil yaşamak ve yaşamın değerini bilmek.Asıl içindeki güzellikleri fark edebildiysen yaşamak bir o kadar daha zevkli hale gelir.Hayatımı belli bir plana göre ayarlamadım aslında akışına bırakıp izlemeyi tercih ettim tabi bazı yelerini ayarlayarak.Akışına bırakıp doyasıya eğlenmek gerek her yaşın ayrı bir güzelliği de var.Lise dönemi olsun Üniversite olsun yaşanması gereken şeyler bunlar.Evet bunları cümlelere getiren benim.Bugün gerçekten de hayatın binbir türlü sahnesinde yer alabileceğini öğrendim nasıl öğrendiğimin pek bir önemi yok önemli olan bunları görüp yaşayabilmiş olmam.İnsanlara güvenip güvenemeyeceğimide anlıyorum bazen.Kiminin arkasını dönüp gittiğini, kiminin umrunda bile olmadığımı da görmüyor değilim ama bu sadece benim gördüğüm bir şey.Bunu lise'deki bir kaç arkadaşıma adıyorum gerçekten güvenmemem gerektiğini anladım ve zaten 2-3 tane gerçek arkadaşın olursa o kadar iyi oluyor.Daha fazlasına pek gerek yok yani diğerleride arkadaşın tabi de 2-3 tane değerlisi olsa aralarında o bile iyi...

XOXO.Namesis

Bırak!

11/10/2011'de yazdığım yazım...
Bırak! dağınık kalsın seninle tüm hayallerim yaşayacaksam eğer onları seninle yaşamak isterim.Sen ve ben o hayalleri inşa ederken koskocaman "Biz" vardık ama sen bunu yıktın parçaladın daha da inşa olamaz o hayaller unut hepsini birer birer...

XOXO.Namesis

Sen...

17/9/2011'de yazdığım yazım...
Gittiğini anladığım gün , senden koptuğum gün sanki hayatımın en berbat günüydü...
Sen belkide 1 yıl boyunca olmasını istediğim gibiydin.Ama ya sonrası? Sonra olan bitenlerden haberin oldu mu? Sen bu kadar uzaktayken benim neler yaşadığımı gördün mü? ya da hissettin mi? Bu sorunların cevaplarını vermek zor , sen de zor olansın benim için...Senin masum olmanı sevdim ben.Çünkü o kadar masum duruyordun ki karşımda sana karşı koyamıyordum.Teslim olmamı istiyordun benden senden kaçmaya çalışırken...Ya gözlerin o içler acısı bakan masum gözlerin adeta beni çağırır gibiydi kendine.1 ay sayılacak kadar güzeldi herşey ne yapsam ne etsem senden kopmaya niyetli değildim o zamana kadar.O gün saçmalayıp seni bırakmak istediğimi söyleyince ne kadar duygulandığını göremesem de yazdıklarından anlamıştım aradan 2 gün geçti hiç konuşmadık bile...Yine de karşı koyamadım sana ve işte yine sana doğru giden bir yoldayım , ne yapsam ne etsem senden vazgeçemedim vazgeçemiyorum.O gün senden ayrılmak çok zor oldu bana , sen bana o gün söylediklerime karşı bir "Peki , istediğin gibi olsun ama ben yine buralardayım..." diye söyleyişin beni rahatlattı belki o günlük ama bu sefer ben bırakmayacağım işte seni.Çünkü sen o kadar iyisin ki benim zorluklarıma katlanabiliyorsun , beni anlayabiliyorsun sana karşı hissettiklerimi sen de hissedebiliyorsun çünkü.Şimdi biraz daha düşünmek için zaman harcamak istemiyorum bir an evvel yanımda olmanı bekliyorum.Ama bu çok zor görünüyor söylediklerine göre...İşte ben de buralardayım aşkım seni bekliyor olacağım...


XOXO.Namesis

Hayallerim ve ben...

  18/8/2011'de yazdığım yazım...
Hayaller aslında yalnız kaldığımız zaman kurduğumuz bazen saçma , bazen inanılması zor , bazen gerçekler , bazen keyifli olan hayaller...Aslında hayallerin saçması olmaz olamaz , kurduğum bir kaç hayalim var benim de herkes gibi asla saçma bulmuyorum.Bu hayalim ben de gizli saklı kalsın o yüzden kimse ağzımdan bu konuyla ilgili hayalimi sorsada söylemem söyleyemem ağzımdan tek bir laf bile alamaz.Herneyse :) Düş kırıklıkları ile dolu bir yaşam geçirmedim asla yani geçirmemeye çalıştım.Yaşamımın her anında mutlu olduğum zamanlar da kurduğum bazen güzel bazen çocuksu hayallerim ve ben.İkimiz bir ip gibiyiz yani ipin öbür ucunda ben diğer ucunda hayallerim.O ipi kısaltırsak hayallerim azalır o ipi kendime doğru çekersem hayallerim benim olur bana ait olur.Bu yüzden ben hayallerimi bazen kendi içimde yaşarım pek kimseyle paylaşmam paylaşmaya da çalışmam.Zaten herhangi bir yakın arkadaşıma da anlatmamayı tercih ederim.Hayalimin gerçekleştiğini gördüğüm anlara bile şahit olmuşluğum var.Asla bir kimsenin hayalini çalmaya çalışmam sonuçta herkesin kendine özgü olmalıdır hayalleri değil mi?
 Hayaller...
Uçsuz bucaksız bir şey gibi etrafımı saran hayallerim.Deli dolu bazen çok uç noktalarda veya gerçekleşmeyecek olan hayallerim...
Asla gerçekleşmez diye düşünmezsem pozitif olursam ve o konuya yoğunlaşırsam başarır onun gerçekleşmesini sağlarım.Öyle hayaller kuruyorum ki kimse bilmeden gizli gizli gecenin karanlığında sadece ay ışığının göle yansımasında , öyle hayaller düşünüyorum ki bana özel olmasını istediğim zaman sadece ben bileyim dediğim zaman ve yalnız kaldığım zaman bir parça kağıt dolusu defterleri dolduracak hayaller kurduğum zaman bana en iyi dost oldular tıpkı okuduğumuz kitaplar gibi...
Ve hayallerim en güzellerini bana yaşattılar yaşattırdılar...

XOXO.Namesis

Yaz geliyor...

11/6/2011'de yazdığım yazım...
Yeni arayışlar , yeni aşklar , yeni başlangıçlar , yepyeni bir hayata ilk adım belkide...Evet bir çok güzelliği yeniliği içinde barındıran bir yaz daha geliyor havalar daha düzelmeden sımsıcak bir yaz günü ve okullar tamamen kapanmadan henüz gelmeden yaz geldi diyemeyeceğim.Az kaldı okullar kapanacak yeni bir dönem ve başlangıçlar başlayacak.Ben de heyecanlıyım tabiki yeni bir başlangıç yapıyorum geçmişi geride bırakıp yeni bir lise hayatına ilk adımı atacağım.İlkokuldan mezun oldum balosu kepi derken onlarda geçti gitti.Ağladık üzüldük ama hayatımızda başarılı olmak için çalışacağımıza ve iyi bir gelecek için çabalayacağımıza da söz verdik.Sözümüzü yerine getireceğiz...Ama bu yaz galiba herşey çok farklı olacak hemde çok.Her açıdan çok farklı bir yaz düşünüyorum.Yeni arkadaşlar belkide yeni aşklar aslında ben hayatımda bu kadar aşık olmamıştım dediğim ilk aşklarım olacak.Çünkü hep çocukluk aşklarıydı gençliğe adım attığımı liseye geçince anlıyorum liseli oldum ya lise aşkları tabi ondan öncesi yaz tatili ve yaz aşkı :) Heyecan verici güzel şeyler :)

XOXO.Namesis

Uzun aradan sonra...


22/5/2011'de eski bloguma yazdığım yazım...
Biraz zaman oldu sanırım yazı yazmayalı sırf yazı yazmak için yazmadığım için bazı şeyleri yaşayıp onun üzerinde yazma çabalarım vardı aslında.Bu zaman aralığı iyi oldu bir bakımdan , bir şeyler yaşamama neden oldu belkide.Bazı şeyleri görmüş oldum bundan sonraki hayatımın planlarını oluşturmuş oldum.Tam oluşturmasamda oluşturmak için fikirler buldum şimdi ise onları yavaş yavaş uygulama sırası.Eskisi gibi olamayabilirim artık yakın çevremin (arkadaşlarımın) bunu anlamasını istemiyorum , sürekli sormalarını da istemiyorum artık neden böylesin? ne oldu? niçin? bu sorulara cevap vermek zorunda değilim elbeltte.Şimdi elimdeki çikolatamla başbaşa düşünüyorum...
Sanırım bazı şeyleri geri dönüşülmez bir şekilde değiştirmem gerekiyor.Sessiz bir yere gidip düşünmem ve belkide onunla kalıp , ger, dönmemen gerekiyor kimse bilmesin onu "o" ben de kalsın.

XOXO.Namesis

Aşırı duygusallığım...

13/5/2011'de eski bloguma yazdığım yazım...
Nasıl bir cesaretsizlik bu böyle?
İnsanı aklını başından alabilecek derecede bir duyguydu belkide kimsenin anlamadığı.Anlayıp yorum yapamadığı bir tek kelime söyleyip bana destek olamadığı.Çok mu duygusalım derin konulara inince? Aslında  evet ben öyleyim.Satırlarca sayfalarca yazsam roman olabilecek gibi sanki içimde büyüttüklerim ve içimde yaşadıklarım.Kimine göre saçma , kimine göre affedilemez , kimine göre umursamaz ve hissedilemez birşey böyle.Benim içimde yaşadıklarımı kimsenin anlamasını beklemiyorum zaten sonuçta kendi hayatım ve kendi düşüncelerim...Bu tür yazıları yazıyorum çünkü içimi dökebiliyorum rahatça kimsenin eleştiri yapmasını da beklemiyorum sadece yazıyorum , paylaşıyorum ve rahatlıyorum.Evet çok ağır bir şekilde duygusallığı yaşıyorum , yaşadıklarım yalan değil gerçeğin ta kendisi ben gerçeği yaşıyorum zorluklarını bile bile engellerini aşa aşa...Bana iyi gelen kişiyi henüz bilmiyorum bile.Ben sadece bir kişi istiyorum bu erkek arkadaşım da olabilir normal kız arkadaşım yani kardeşim diyebileceğim bir dostum olabilir...

XOXO.Namesis

"Artık"

18/04/2011'de eski bloguma yazdığım yazım...
Artık yalnızım , artık tek başımayım , artık tatlı baş belasıyım , artık son sevgiyim en son sevgiliyim , artık vazgeçmeyi öğrendim , artık yorgunum ve artık değişeceğim...
İnsan ilk hatasını yapınca bazı şeyleri anlamış olur ya hani benim ki bundan çok farklı.Artık herşeyden sıkıldım.Artık farklı arkadaşlar istiyorum örneğin ; Benimle dertleşebilecek , benimle rahat rahat konuşabilecek , beni anlayabilecek , sorunlarıma çözüm bulabilecek , sıkıntımı derdimi paylaşabilecek , benim gibi olacak , duygusal veya deli dolu çılgın olacak , bazı şeyleri isteyerek yapacak , yapmacık olmayacak , ben neysem o diyecek...Liseye geçmeye hazırlanan bir gencim henüz yorgun , mutsuz henüz istediği mutluluğu ve huzuru bulamamış bir genç.Kendi kendime bir şeyler yapmak değil de bunu birisiyle paylaşmak güzel olurdu.Sanki hiç arkadaşım yok mu? Tabiki var ama bazen beni anlamıyorlar bu kadar candan , yakın ve beni anlayacak, derdimi anlatsam bir şeyler paylaşsam... "Umursamaz , dinlemez ve anlamaz çünkü anlayamaz artık o kadar çok şey dinlemiş ve görmüştür ki kavrayamaz bunu.Ama beni hiç bir şekilde anlamıyorlar bunu kesin ve net biliyorum çünkü görüyorum.Yaz tatilinde daha çok arkadaşım olacak ve illaki içlerinden bana uyan bir arkadaşım olacak değerlim olacak biliyorum.Kesinlikle böyle bir arkadaşım olmalı olacağından eminim.Müzikle uğraştığımı çevremdeki arkadaşlarım bilir zaten ama bununla ilgili bir şey yapmazlar.Bir şey yapmamalarından kastım örnek olarak : Yaz tatilinde tanışacağım arkadaşlar edineceğim yeni çevre bir gitar alıp kumsala gidip çalabilmek arkadaşlarınla beraber bunu yapıyorsan ne mutlu işte ben bundan bahsediyorum bunu kastediyorum böyle bir ortam sağlamak çok mu zor? Bence kolay ve ben bu ortamı oluşturacağıma inanıyorum.Geçmişi bir kalemde silemem tabiki ilkokul arkadaşlarım çok ayrı onları da unutamam kankam dediğim kardeşlerimi de unutamam koskoca 8 sene geçiyor elden...Ama insan değişmek istiyor bir süre sonra hep aynı aynı ilerlemiyor hayat ve bende değişeceğim.Şu an bunun için bir şey yapamıyorsam ilkokul döneminin bitmesini beklediğim için yapamıyorumdur.Liseye geçeceğim için yepyeni tarza bürünüp farklı arkadaşlar istediğimi biliyorum. "Artık" eskisi gibi olmayacağım bunun bilinmesini istiyorum içimi döktüğüm bu yazıyı gerçekten gerçek duygularım ve hislerimle kendime yazdım...

XOXO.Namesis

5 Kasım 2011 Cumartesi

Karmaşık düşünceler...

9/4/2011'de eski bloguma yazdığım yazım...
İnsan bir an olsun mutlu olamaz mı? Aslında bir çok şey yaparak olabilir...Bugün bu yazımda belki yine yeniden saçmalamaya devam edebilirim , gayet içimden geldiğince yazıyorum o yüzden baştan belirteyim istedim.Hayatımda şuan yeni bir değişiklik var , yeni bir düzen , yeni bir başlangıç , heyecanla atılan yepyeni adımlarla baştan aşağı bir yenilik benim için.Peki bu yeniliğe sebep olan ne? Sebebi yok , tamamıyla kendimle alakalı birçok sorunun düzelmesiyle ilgili.Ben müziksiz yaşayamam hayatımın her adımında bir şarkı sözü beni temsilen yazılmış sanki...Sanki söz ettiğim kişi bana sarılınca ağlamayacakmışım gibi dinlediğim onca duygusal yabancı şarkılar beni o kadar etkiliyor ki buna bir tepki veremiyorum yada bir anlam belirtemiyorum.Sadece "o" olsa onu dinlesem iyi bir dinleyici olsam gözünde , yada sadece bana sarıldığında ağlasam...

XOXO.Namesis

Tek kişilik hayatlar karanlığıma bu gece mum yaktım...


Bu yazımı 31/3/2011 tarihinde yayınlamıştım bir diğer blogumdan buraya da koymak istedim...
İnsan hayatı boyunca tek kişilik hayat yaşarmış.Aslında yalnız olsa yada olmasa bile şuan eğer bu yazıyı yazıyorsam yada yazıda saçmalıyorsam tamamen canımın istediği gibi yazmamdandır.Keşke şuan İstanbul'da değilde başka bir yerde olsam diyorum keşke sadece benim ve x kişinin olabileceği gibi bir yerde olsak...Kimse bilmese yada bilse ama biz yok olmuş olsak..Yarın olsa yada olmasa bir ada da tek başımıza kalsak yada kalmasak..Yalnızlığımla mücadeleci durumunda olmaktansa onun yanında olmayı isterdim! Ama çok zor..Karanlığıma bu gece de bir mum yaktım o gelsin diye beklerim ben hep nedenini bilemesem bile.Mum'u sabaha kadar söndürmeyip gelişini bekleyeceğim yada gelmeyecek imkansızlarda çünkü.
"O sadece ulaşılmazlarda..ve ben onu ulaşılamayacağı imkansız olacağı gibi seviyorum"...

İlk önce "Ben"...

Öncelikle bir önceki blogum'dan bu bloga geçtim farklı bir blog olacak bu sefer inanıyorum ve biraz kendimden bahsedeyim.Ben Namesis, tabi ki gerçek adım değil asıl adım Cansel :) henüz 16 yaşındayım.Geçen seneden beridir blogda yazıyorum.Bir önceki blogumdan bazı yazılarımı buraya tekrar kopyalacağım o yazılarımın hakkını yemek istemiyorum. :) Benden bahsediyorduk değil mi? O zaman hemen kişiliğimden bahsedeyim.Her zaman pozitif olabilmeyi başaran negatif olmayan biriyim.Yengeç burcuyum yükselenim akrep ama yengeç burcunun bütün özelliklerini tam anlamıyla taşıyorum.Aşırı duygusalım bu yüzden pişman değilim bazen duygusal olmakta iyidir.Hassasımdır duygusallığımın olması beni çok etkilemiyor ki çoğu zaman duygusallığımı belli ediyorum ister istemez.Lise'ye yeni geçtim malum yeni arkadaşlarım oldu alışmaya çalışıyorum farklı bir süreçteyim bu yüzden. :) Komik bir kişiliğe sahibim.Müzik dinlemekten hoşlanırım Enrique Iglesias, Britney Spears ve yeni grup olan One Direction'ın fanıyım.Eğlenmeyi arkadaşlarımla vakit geçirmeyi ve gezmeyi severim.Arkadaşlarım benim için her zaman değerli olmuştur evet bazen bu değeri pek fazla gösteremesemde arkadaş canlısıyım.Ana sınıfından beridir arkadaşım olan ve ilkokul çağlarında bu arkadaşlığımızı kankalığa çıkartıp daha da değerleştiren bir arkadaşa sahibim o bir "Ghost" ben bir "Namesis" geçinip gidiyoruz... :) Bu takma isimlerimizi genellikle kendi aramızda kullanıyoruz.Kankam bana yanlışım varsa doğruyu, eksim varsa artı yapma yollarını ve gerçek kardeşliğin ne olduğunu yansıttı.O benim için her zaman değerli oldu demiştim ya ben hakettiği değeri gösteremediysem bile o bilir benim onun hakkındaki düşüncelerimi bilmediyse de okuyorsa bu yazımı zaten görmüştür.Severim kankamı ben ne kadar tartışsakta kavga bile etsek aramızdaki sorunu mutlaka hallederiz halletmeye çalışırız. Kankamı asla yarı yolda bırakmam böyle biri değilim. Bazı şeylerin belki de yeni farkına varsam da geç değil ben kardeşliğimizi de önemsiyorum belki aynı anaokulundan aynı ilkokuldan sonra farklı liseye geçince çok sık görüşemediğimiz olsa bile bu birşey değil bence mutlaka görüşür ve konuşuruz.Ben böyleyim daha fazla anlatmama gerek görmüyorum zaten zamanla yazılarımdan anlaşılırım.Yapmacıklığı da sevmem öyleymişsin gibi davranmam buyum ben beni bilen böyle bilir böyle kabul eder...

XOXO.Namesis