16 Kasım 2012 Cuma

Şömine etrafında geçirilen güzel zaman.


Hadi farz edelim ki şömineli bir evdesiniz. Yanınızda en sevdiğiniz kişi de var, öyle düşünelim. Kafanızı dinlemek için, iyi bir hafta sonu geçirmek üzere o evdesiniz. Şöminenin önünde yerde armut koltuklar var. Sevdiğiniz kişi siz orada otururken, kahveleri getiriyor... Daha sonra kahvenizi size verip, karşınıza geçip oturuyor. Bir süre boyunca yanan ateşi izliyorsunuz. Tabi kahvenizi de içiyorsunuz. Dışarı da ince ince kar yağıyor. Bir yandan gözünüzün ucuyla cama damlayan ince karı seyrediyorsunuz. Kahveler bitince yanınızdaki kişi size gitarını getiriyor. Hani klasikleşmiştir ya şömine varsa gitar da var misali. Karşınıza geçip gitarını alıyor eline ve en sevdiğiniz parçayı çalıp söylemeye başlıyor. Siz hala yanan ateşi seyrediyorsunuz. Ama bir kulağınız da çalan şarkıda. Sonra birden sizde mırıldanıyorsunuz. İşte o an o kadar harika bir şey oluyor ki... O anı ölümsüzleştirmek istiyorsunuz. Cebinizden telefonunuzu çıkartıp, bir kaç fotoğraf çekiyorsunuz. O kişi hala gitarıyla size sevdiğiniz parçaları çalıyor. Sesi de öyle güzel ki. Dinlemeden edemiyorsunuz. Dayanamayıp o kişinin yanına oturuyorsunuz. Başınızı onun omzuna koyup, şarkıya eşlik ediyorsunuz. O kadar etkileyici ki! Yaşadığınız güzel bir an sadece. Hadi diyelim ki o çalan şarkı da "Whitney Houston - I Will Always Love You" (Ben bu şarkıyı seçtim, siz yerine göre seçebilirsiniz.) Harika bir akşam yaşıyorsunuz. Cuma gününün enerjisi içinizde... Ve tüm gece istediğiniz saate kadar gitarlı, müzikli iyi bir zaman geçiriyorsunuz. Dikkat: "Sevdiğiniz biriyle." Orası size kalmış, kimi yanınızda isterseniz o olsun. Ve keşke bu da hayal olmaktan çıksa. Umarım bir gün herkes buna benzer bir şey yaşar. Hiç yaşamadım, ama eminim çok keyiflidir. Bilmiyorum ama şömine olayına bayılıyorum. Konuyu bir yere bağlamaya çalışmıyorum işte sadece hayallerimden birisiydi. Siz de kendinize göre değiştirebilirsiniz. Unutmayın: "Asla asla demeyin." Sadece bu kadar. ;) Xoxo

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder