Bazen sözcüklerin içinde öyle kaybolurum ki, öyle şifreler koyarım ki çözemezsin beni...
20 Haziran 2012 Çarşamba
Yeni Tarz, Yeni Ben.
"Merhaba yeni ben, hoşçakal eski ben." Yeterince açıklayıcı olmuştur umarım. Artık o eski ben yok sanırım. En azından ben öyle hissediyorum. Daha fazla kitap okuyan biri oldum. Ama bu iyi yönüm. Bu benim de hoşuma gitti. Ne güzel işte, daha fazla yüzeysel bakıyorum konulara. Daha fazla yabancı müzik dinler oldum. Gerçi ben hep türkçe müzikten çok yabancı dinlerdim. İşte bunu daha da yükseltmiş olabilirim. "The Beatles" dinlerim ara sıra da metal dinliyorum. Normal olarak bana bakılırsa "Metal mi? Dinlemem ben ya, kafa ütüleyici." gibi konuşurdum. Ama bazen insanın gerçekten dinleyesi geliyor. Yalan değil. İnsan ne bileyim mesela sevgilinden ayrılırsın duygusala bağlarsın. Niye ayrıldın diye duygusallaşıp kendini çökertiyorsun ki kardeşim? Madem ayrıldın demek ki bunu sen istedin, ya da o istedi. Demek ki belirli bir sebepten aldınız bu kararı değil mi? Hah, işte o zaman niye sonradan pişman olacağımız şeyleri yapıyoruz ki? Ne gereği var. En iyisi de ki: "Kurtuldum işte bitti, o kendi yoluna gitti. Bunu o seçti."dersin ve açarsın müziğini kafanı dağıtırsın hiç değilse rahat hissedersin. Gerçekten böyle olduğunu düşünüyorum. Neyse asıl konu bu değildi. :) Yeni tarz demiştim. Yeni değişikliklerden bahsediyordum. Artık belirli isimleri örnek alıp onların tarzına geçmeye başladım. Jessie J'yi bilirsiniz. Tapıyorum o kadına. Tarzı benim ilgilimi çekiyor. Onun gibi bir tarza bürünüyorum yavaş yavaş. Daha özgürlükçü. Ha bu arada, benim şu yurtdışı merakım ve hayallerim vardı ya hah işte onlarda yavaş yavaş gerçekleşmeye başladılar. Bu yaz ingilizce dil eğitimi veren bir kursa başladım. Geçen hafta ilk haftaydı güzeldi. Profesyönelce ingilice öğreneceğim için mutluyum. Kendimi böyle böyle geliştiriyorum. Doğum günüm de epey yaklaşıyor. Bilmem ki bir sürpriz yapan olur mu? İşte bak o sürprizi kim yaparsa beni şaşırtır. Kim yapar sürpriz? Bilmiyorum ki. Bekliyoruz işte. Yani ben illaki bana sürpriz yapılsın demiyorum da bekliyor insan hani. Valla bu yaz eğlenmeyi planlıyorum bol bol denize girmeyi, yüzmeyi ve bronzlaşmayı. Yani güneşlenmeyi. Tatil işini 2 hafta daha uzatacaklarmış bizimkiler. Normal de 15 günlüktü fakat toplamda 4 hafta yaklaşık 20-25 günlüğüne bir tatile çıkıyormuşuz. İyi ya valla sevindim. Bol bol gezerim işte fena mı. Bol bol fotoğraf çekerim. Aaa dur ya söylemeyi unuttum :) Fanta Gençlik Festivali var 7 Temmuz'da İstanbul'da ona gidiyoruz arkadaşımla. Tam da doğum günümden bir gün önce. Ohh ne güzel olacak. Biletlerimiz de hazır. Valla keyfimiz keyif. :)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder